az insomnia üstü abuk subuk laflar

Posted: 10 Ocak 2011 Pazartesi by orbithal in
0

 uykum var,bildiğin uyku hali ama sıçırtgan versiyonu.hani uyucan ama tırsıyosun biyandan da alttan alttan.-tamamen sınav korkusu bebeğim- o noktada uykunu kaçıracak mecralar aramaya başlıyor beynin,eksik kalmış olan bir dizi,ne biliyim hdd de yıllarca dursa yüzüne bakmayacağın bi film-lanet olasıca a srpski film geldi aklıma izledikten sonra uyumama bahanesi olarak 2 gün kullandım onu- gibi zamazingoları bahane edip aslında neden uykunun kaçtığını düşünme evresini erteliyor.bildiğin 'düşünme!' komutu uygulamada..o yüzden gerekli olanları düşünmemek için bu gereksiz soru ve düşünceleri şuan yazmalıyım sanırım...evet yazmalıyım..
-kapitalizmin meyvelerinden faydalanıp faydalanıp sonra kapital siteme söven popülist-komünist gibi olacak ama sosyal paylaşım alanları çok zararlı oldu lan!
-bu arada yaklaşık 6 saat sonra ilk finalime giricem tebrikler bana cidden.
-twitlemenin rahatlığı yanında facebook statüsünü değiştirmek acaip geriyor beni.a srpski filmine sövebilmek için twittera başvurabiliyosun mesela.orası da iyice kontrolden çıkıyor o da ayrı.iyi ama ya,mı ki?
   cevaplanması gereken sorularım var bide,bilen cidden söylesin bişeyler de hepbirlikte aydınlanalım,yarınlara güzel umutlarla çıkalım..

1-eski çamlar cidden bardak mı olur?öyleyse neden piyasası yok bunun?
2-ötükenin yolları gerçekten yokuşmudur?
3-yatakta soğan kabuğu bulundurmanın sakıncaları nelerdir,maddeler halinde yazınız?
4-bıyık olgusu neden kendiliğinden kıvrılıp palaya evrilme eğilimindedir ve bununla gayrıihtiyari oynamak neden bir sapıklık göstergesidir?
5- wtf is wrong with Melih Gökçek?
6-cübbeliye marc dorcel teklif götürmeli mi,götürmemeli mi?
7-herşeyden öte..ders çalışırken bloga bişeyler yazarken bulmak kendini nasıl bir bohemliktir?

Arayış Üzerine

Posted: 9 Ocak 2011 Pazar by orbithal in
0

  Bir şeylere bağlanma güdüsü insanda doğuştan gelme bir özellik midir,yoksa annenin bebeği sütten kesmesi ile başlayan bir alışkanlık mıdır?Düşünce odur ki,sütten kesilen çocuğun annesinin memesi yerine bir başka şeye bağlanma ihtiyacı hissetmesi ile bu güdü oluşmuştur.
  İnsan,hayatını bu güdüye göre yönlendirir,sürekli birşeylere adar kendini,ona ulaşmaya çalışır;farkında değildir ki artık ona bağlanmıştır..Bu bir arayış olarak insan hayatı boyunca sürer gider.Kimi zaman bir nesnedir insanın aidiyet duyduğu-kıymetlimiss- kimi zamanda bir insan..
  Peki her insan birşeylere bağlanmak zorunda mıdır?Genel geçer doğrular bizi ne kadar kesin doğrulara götürebilir ki??Yani arayış olmadan da insan yaşayabilir mi?Bir yerlere ulaşmadan?Öylesine,amaçsız,rölantide bir hayat..Rüzgara öylesine bırakmış ki kendini..Peki bu da hiçbirşeye aidiyet duymamaya doğru yapılan bir arayış değil midir?of ya,yeniden başa döndük galiba..
  Peki ya biz?Ne kadar aidiz bir şeylere?Birilerine..Yada şöyle mi sormalıyım,ne kadar ait olmamayı başardık?Neleri aradık bugüne kadar;neler umduk,neler bulduk..?
  Aslında yaşam bir arayıştır..İnsanın insan olma çabasıdır.Mükemmel adını verdiğimiz ütopyaya ulaşmak için mutlak bir arayış içinde olunmalıdır ki bu bir başka açıdan değişime açık olmaktır..Unutmamalısın ki kendine yeni birşeyler katabildiğin ölçüde insansın..

16.11.2006 00.49 AM